🌜 Yük Kelimesinin Gerçek Ve Mecaz Anlamı
Wjh9Qcg. yük kelimesinin mecaz anlamı 1. Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev. 2. Tedirginlik veren şey, Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz değişmece anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır. Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun TDK en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir. bakar kör kelimesinin mecaz anlamı Çok dikkatsiz kimse. şebeke kelimesinin mecaz anlamı Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü. göz bebeği kelimesinin mecaz anlamı Pek değerli ve sevgili sayılan. afet kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok kötü. 2. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın. sızmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yorgunluktan kendinden geçerek uzanıp kalmak. 2. Bir topluluk ya da örgütün arasına karışmak. demirbaş kelimesinin mecaz anlamı Bir yerin eskisi, emektarı olan. softa kelimesinin mecaz anlamı Körü körüne bir davaya bağlanıp onda ayak direyen kimse. battal kelimesinin mecaz anlamı İşe yaramaz, kullanılmaz. katır kelimesinin mecaz anlamı İnatçı ve huysuz. ajitasyon kelimesinin mecaz anlamı 1. Duygu sömürüsü yapma. 2. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma. bilanço kelimesinin mecaz anlamı Girişilen herhangi bir işte belli bir zaman sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu. etiket kelimesinin mecaz anlamı 1. Kimlik. 2. Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol. tuş olmak kelimesinin mecaz anlamı Yenilmek. adam kelimesinin mecaz anlamı İnsana yakışır davranış sergileyen, güvenilir, efendi kimse. fırıldak kelimesinin mecaz anlamı 1. Dolap, düzen, hile. 2. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen kimse. uyumak kelimesinin mecaz anlamı 1. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek. 2. Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek. hulûs kelimesinin mecaz anlamı Yaranma, dalkavukluk. sallanmak kelimesinin mecaz anlamı İş başında bulunan kimse Yerinden olmak üzere bulunmak. şahlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek. 2. Parlamak, ışıldamak. dağ adamı kelimesinin mecaz anlamı Kaba, görgüsüz kimse. yolcu kelimesinin mecaz anlamı 1. Doğması beklenen çocuk. 2. İyileşmesi umutsuz hasta. 3. İşten çıkarılması beklenen kimse. damgalı kelimesinin mecaz anlamı Kendisine Yüz kızartıcı bir suç yüklenmiş olan. yıpranmak kelimesinin mecaz anlamı Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak. arkalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseden yana çıkmak, bir kişiyi başkalarına karşı korumak, bir kişiyi kayırmak. ısıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek. enerji kelimesinin mecaz anlamı Manevi güç. tuzak kelimesinin mecaz anlamı Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo. gönül kelimesinin mecaz anlamı istek, arzu. saf kelimesinin mecaz anlamı Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen. temizlenmek kelimesinin mecaz anlamı Ortadan Kelimeler Sözlüğünde 1470 Kayıt Bulundu.
%%PERCENTAGE%%Doğru Sayısı %%SCORE%%Yanlış Sayısı %%WRONG_ANSWERS%%Boş Sayısı %%BOS%% Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır?AOtobüsün ön koltuklarında hiç yer hikâyeden daha Bölgesi, dağları ve yaylalarıyla karekökünü bulmayı cümlelerde altı çizili olan terim anlamlı kelimeler gruplandırılırsa hangisi dışarıda kalır?AKanuni, şiirlerinde Muhibbi mahlasını günlükleri de kitap olarak tablosunun tamamını daha çok serbest şiir türünde eserler vermiştir.“Ağır” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamda kullanılmamıştır?ASırtındaki ağır yükü zor ağır işlerde çalışma bu ağır sorumluluğu çok ağır şartlar cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamda kullanılmıştır?AHava oldukça sıcak olacağa neden bize bu kadar soğuk davranıyor?CAdamın sıcak tavırları takdir bu soğuk hâline hiç kendisine gelen hediye paketlerinden hangisini açarsa terim anlamlı bir sözcüğe ulaşamaz?A1B2C3D4Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır?ASemih, açık sözlü bir yeni öğrenciyi açmak açıp bize doğru yeni bir sayfa cümlelerin hangisinde “taze” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?ASabah erkenden fırına gidip taze simit taze bilgilere daha çok ihtiyaç sebzelerden güzel bir salata koymak için taze güller cümlelerin hangisinde bir edebiyat terimi kullanılmıştır?ABen plan yapmadan hiçbir işe hiç konuşmadan sakince kümeler konusunu tekrar hafta yeni bir roman almak cümlelerin hangisinde mecaz anlamlı bir sözcük kullanılmıştır?ABenim için doğru sözlü olması çok evde tek başıma sıkıntıdan soruları öğretmenine acıkınca bir şey yapasım hareketle terim anlamlı sözcüğün olduğu gün hava nasıldır?AGüneşliBParçalı bulutluCYağmurluDKarlı Üyelerimiz test çözdükçe puan kazanmakta ve kazandığı puanlarla ücretsiz kitaplar alabilmektedir. Şu an üye girişi yapmadığınız için puan kazanamayacaksınız. SINAVI BİTİR Toplam 10 Soru. Tamamlananlar Bildir
Atasözleri Ve Deyimler HakkındaYüreği ağzına gelmek deyiminin anlamı ve açıklaması Yüreği ağzına gelmek deyiminin anlamını ve örnek cümle içerisinde kullanımını sizin de artık çok sevdiğiniz sitemiz olan sitemizden takip edebiliyor olacaksınız. Yüreği ağzına gelmek deyimi günlük hayatımızda çok fazla kullandığımız deyimlerin başında gelmektedir. Çoğunlukla kullandığımız deyimlerin anlamını ne yazık ki bilmiyor yada tam olarak ne anlam taşıdığının bilgisine sahip olamayabiliyoruz. ➡ Deyim Nedir ; Bir durumu, olayı, yada bir kavramı daha ilgi çekici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanmış olan kelime gruplarına deyim denmektedir Deyimler, hem konuşmalarımıza hem de yazılarımıza derinlik katmakla beraber anlattıklarımızı daha fazla ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir olayı / hususu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece anlatacağımız olayı / hususu kısa ve özlü olarak anlatmış oluruz. Şimdi Yüreği ağzına gelmek deyiminin anlam ve cümle içerisinde kullanımına göz atalım. ➡Anlamı ve Cümle içinde kullanımı ise şu şekilde; ➡Yüreği ağzına gelmek deyiminin anlamıBirden bire çok korkmak, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı hızlı atmak. ➡Yüreği ağzına gelmek deyiminin örnek cümle içinde kullanımları »Karanlık ve ıssız sokakta yürürken bir çığlık duydu, yüreği ağzına geldi o an. ➡Deyim Nedir Duygu, düşünce ve durumları birkaç kelimeyle ifade eden kalıplaşmış özlü sözlere deyim denir Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar ➡DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ »En az iki sözcükten oluşur. »Deyimler ilk anlamının dışında kullanılır. »Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar. »Kısa ve özlü sözlerdir. »Genellikle mecaz anlam taşırlar »Bir durumu yada olayı az sözle etkili bir biçimde belirtir. »Atalarımızdan kalma sözlerdir. Deyimlerin anlamları ve cümle içerisinde kullanımları için lütfen TIKLAYIN Bizimle bu deyimle ilgili yorumlarınızı esirgemeyin lütfen. Hemen aşağıdaki yorum bölümünden lütfen deyimle alakalı sizde yorumunuzu yapın. Yüreği ağzına gelmek deyimi ne anlama gelir?, ne demek, anlamı,manası,cümle içinde kullanımı, türkçe, sözlük, hakkında detaylı bilgi,deyimin anlamı,deyimin açıklaması,deyimin manası, eş anlamlısı, türkçe sözlük,Türk Dil Kurumu TDK sözlüğü, tdk en güncel deyimler
DEYİM NEDİR, DEYİMLER VE ANLAMLARI DİLBİLGİSİ KONULARI KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ Dilbilgisi Dil-Anlatım Yazım Bilgisi > Kompozisyon, Yazım Kuralları, Noktalama İşaretleri Anlam Bilgisi > Sözcükte Anlam, Cümlede Anlam, Paragrafta Anlam Yapı Bilgisi > Tamlamalar, Anlatım Bozuklukları Ses Bilgisi Sözcük Bilgisi > Yapım Ekleri, Adlar, Sıfatlar, Zamirler, Zarflar, Edatlar Ünlemler, Eylemler, Eylemsiler Nasıl yazılır? Atasözleri ve Deyimler Türkçe Göktürkçe Edebiyat Yazım Kılavuzu SÖZLÜKLERİMİZ En az iki sözcükten meydana gelen, sözcüklerden en az birisi mecaz anlamıyla kullanılan, cümlede eylem bildiren söz öbekleridir. Deyimi oluşturan sözcükler çoğu zaman kendi anlamlarından uzaklaşmış görülürler. Örneğin; “Haberi duyunca etekleri zil çaldı.” cümlesinde “etekleri zil çalmak” çok sevinmek anlamına gelen bir deyimdir. Ancak burada etek, zil, çalmak sözlerinin sevinmekle bir ilgisinin olmadığı açık. Bazı deyimlerde ise sözcükler gerçek anlamlarını tamamen yitirmemiş olabilir. Örneğin; “Yükte hafif pahada ağır ne varsa getirin.” cümlesindeki altı çizili deyimde “yük” ve “paha” sözcüklerinin gerçek anlamlı olduğu açıktır. Deyimler genellikle bir eylem bildirir. Bu nedenle bir eylem gibi çekimlenebilir. Bu yönüyle atasözlerinden farklılık gösterir. Atasözleri daima cümle halinde bulunup yargı bildirirlerken, deyimler mastar olarak da kullanılabilir. Örneğin “küplere binmek” deyimdir ve “sinirlenmek” anlamındadır. Mastar halinde de anlamlıdır. Ancak bu açıklamaya uymayan deyimler de vardır. Örneğin, “Dün az kalsın kaza yapıyordum.” cümlesinde altı çizili söz deyim olarak verilmiş. Biz bu deyimi “az kalmak” şeklinde mastar olarak kullanamayız. Aslında bir eylem de bildirmeyen bu tür sözler, deyimlerin genel niteliklerine pek uymaz. ATASÖZÜ NEDİR? Yıllar önce söylenmiş, dilden dile aktarılarak günümüze kadar gelmiş, öğüt bildiren, genel kural niteliği taşıyan söz öbekleridir. Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlerdir. Genellikle kesin bir yargı bildiren cümleler biçiminde görülür. Atasözleri, kültürümüzün taşıyıcılığını yapan ve Türk milletinin deneyimlerini yansıtan çok değerli sözlerdir. Çünkü yaşanmış olaylar sonunda, tüm milletin duyarlı ve tedbirli olması gerektiğini vurgulayan mesajlar içerirler. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir. Sadece mecaz anlam veren atasözü olabileceği gibi, sadece gerçek ya da hem gerçek hem mecaz anlam taşıyanlar da vardır. Örneğin; “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” atasözü sadece mecaz; “Dost ile ye iç, alışveriş etme.” sadece gerçek; “Taşıma su ile değirmen dönmez.” hem gerçek hem mecaz anlam verir. SESTEŞ SÖZCÜKLER, EŞSESLİ SÖZCÜKLER Yazılışları aynı; fakat anlamları farklı olan sözcüklerdir. Genellikle eş anlamlı sözcüklerle karşılaştırılan sesteş eş sesli sözcükler, yalnızca “ses” yönünden ortak sözcükleri ifade etmektedir. Öyle sözcükler göstermeliyiz ki, yazılışları ve söylenişleri birebir aynı olsun; fakat anlamları arasında bir ilgi bulunmasın. Örneğin; Bir gül de içimiz aydınlansın. Bu gül bahçesini çok severim. cümlelerinde altı çizili sözlerin yazılışları aynıdır. Ancak birincisi eylem, diğeri çiçek ismi olan bu sözler arasında hiçbir anlam ilgisi yoktur. Öyleyse bunlar sesteş sözcüklerdir. ÖZDEYİŞ NEDİR? VECİZE NEDİR? Kim tarafından söylendiği bilinen özlü sözlerdir. Genellikle evrensel nitelikler gösterir. Vecizeler tasözleriyle karıştırılmamalıdır. Atasözlerinin kim tarafından, ne zaman ve nerede söylendiği belli değildir. Fakat vecizelerin kaynağı, söyleyeni bellidir. Daha doğru bir ifadeyle, bütün insanlığa mâl olmuş, herkes tarafından benimsenen özlü sözlerdir. Ne mutlu TÜRK’üm diyene! Atatürk Düşünüyorum, öyleyse varım. Descartes
Anlam Çeşitleri 1. Gerçek Anlam Temel, İlk, Başat Anlam TDK sözlükte kelimenin birinci karşılığı olarak kullanılan kelimeler, gerçek anlamlıdır. Çoğu zaman zihnimizde uyanan ilk düşünceye göre hareket etmek doğrudur ancak sözlükteki birinci anlamı baz almak daha uygun olacaktır. ÖRNEK 1 “çubuk” sözcüğü, TDK üzerinde temel anlam olarak “körpe dal” anlamına sahiptir. Oysa hiçbirimiz temel anlam olarak bunu düşünemeyiz. Bu kullanımlara dikkat edilmesi en doğru iş olacaktır. Bizim bildiğimiz anlam ise gerçek anlamla bağını şekil olarak koparmayan “değnek biçiminde olan” anlamındaki kelimedir. Ancak gerçek anlam olarak “körpe dal” kullanılır. ÖRNEK 2 Benzerî bir durum da “bırakmak” sözcüğü için geçerlidir. Bu sözcüğün temel anlamı “elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak”tır. Ancak karıştırabileceğimiz bir anlamı da “koymak” anlamıdır. Bizim günlük hayatta bolca kullandığımız bu anlam “gerçek anlam” değildir. Bırakmak sözcüğünün temel anlamında “teması kesmek” yer alır. Diğer Örnekler Kalemin uç tarafı sürekli ağzındaydı hep bir kenara biraz daha gerse dinamitleri patlatacaktı dün akşam. 2. Yan Anlam Yakıştırma Anlam Yan anlam, bir sözcüğün cümle içerisinde zamanla gerçek anlama bağlı kalarak yeni bir anlam ifade etmesiyle ortaya çıkar. Yan anlam genel itibarıyla benzeme özelliği kazandırılarak karşımıza çıkar. Kısaca bir sözcüğün şekil ve işlev olarak benzerliğinden ötürü başka bir varlığa ad olarak verilmesidir. ÖRNEK 1 “burun” sözcüğünü “Geminin burnu kıyıya değmek üzereydi." ifadesindeki gibi kullanırsak yan anlam özelliği taşır. Tam anlamıyla gerçek değildir çünkü organla bağlantısızdır. Tamamen mecaz da değildir çünkü gerçek anlamdaki ifadeye benzeme özelliği vardır. Gemilerdeki o kısmın burun diye adlandırılmasının sebebi insanın burnuna konum itibarıyla benzemesidir. Bu ilgiye tam olarak yakıştırmaca denir. ÖRNEK 2 “göz” kelimesi kullanıldığında ilk olarak akıllara organ adı gelir ancak "Evin iki göz odası vardı." ifadesindeki gibi kullanıldığında artık göz sözcüğü benzetme yoluyla yeni bir anlam kazanmıştır. Buna da yan anlam denir. Tüm tomurcuklar patlamış. Uçağın kanadı parçalanmış diyorlar. Halk edebiyatı dalında üniversitemiz öne çıkıyor. Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim. Bu örneklerin haricinde ÖSYM, biraz daha etkili olabilmek adına yakıştırmacaların dışına çıkarak şu şekilde sorular da sormaktadır Bu iş yeri sabaha kadar açıkmış. Bu cümlede “açık” kelimesi yan anlamdadır ve temel anlamla bağını tam koparmadan “işler durumda olmak” anlamına gelmektedir. Çalışan bir yerin kapısı da doğal olarak açık olacağı için yan anlama sahiptir. Polisler binayı sarmışlar. Bu cümlede “sarmak” kelimesi “kuşatmak” anlamındadır. Sarmak kelimesinin gerçek anlamına yakın bir şekilde yeni bir ifade kazandığı için bu kelime yan anlamlıdır. Temel anlam başlığında verdiğimiz “bırakmak, çubuk” ifadelerinin dilimizde en sık kullanılan anlamları ise yan anlama sahiptir. Örneğin,Elindeki demir çubuğu bana sakince masaya bıraktı. 3. Mecaz Anlam Değişmece Anlam Sözcüğün, cümle içinde gerçek anlamından uzaklaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşur. Bir sözcüğün mecaz anlamda kullanılmasının yegane sebebi anlatıma canlılık kazandırmaktır. ÖRNEK 1 “Bu öğrenci aslan gibidir.” cümlesindeki “aslan” kelimesi güçlü bir hayvana benzetme amacıyla kullanılmıştır. Yani aslan, hayvan anlamından tamamen uzaklaştırılarak "güç" anlamında kullanılmış ve mecazlaştırılmıştır. ÖRNEK 2 “Bayıldığım bir ses tonuna sahiptir." cümlesinde geçen bayılmak ifadesi gerçek anlam olarak uyur gibi olmak, baygın duruma gelmektir. Ancak bu cümlede hoşlanmak ifadesine büründüğü için artık gerçek anlamdan tamamen uzaklaşmıştır. Diğer Örnekler Paris'teki kahvelerden birine gidecek olan bir Türk orada alaylı taşlamalar, kaba davranışlarla karşılanır. Hakaret anlamında olduğu için mecazdır. Beni bu tartışmada ateşe attılar. mecaz anlamda kullanılmış Üniversite öğrencileri ağır işlere yönlendiriliyor. Yorucu anlamına geldiği için mecazdır. Bu pişkinliğin beni benden alıyor. Saygısızca davranmak anlamına geldiği için mecazdır. Bunların dışında temel anlamı sadece isimlerde aramak doğru bir tercih olmayacaktır. Fiillerde de benzer bir durum geçerlidir Elimdeki parayı bin lira çıktım o malzeme için. Annem babamı sayardı o. 4. Terim Anlam Kelimelerin cümle içinde bir bilim, sanat, spor dalıyla ilgili bir kavramı karşılamasıyla oluşan anlamdır. ÖRNEK 1 “Dünya, kutuplardan basık bir şekle sahiptir..” cümlesindeki altı çizili sözcük birer coğrafî terimdir. ÖRNEK 2 “Bu şiirde ölçü, kafiye ve redif bulunmamaktadır. ” cümlesindeki altı çizili sözcükler birer edebiyat terimidir. Kelimenin cümlede kullanılma biçimine göre anlam değişebilir. “Tiyatronun son perdesi bu.” cümlesindeki perde kelimesi terim anlamlıdır. “Hadi perdeleri tak.” cümlesinde ise gerçek anlam taşır. 5. Argo Anlam Belirli bir topluluğa özgü olan argo anlam özel sözcüklerdir. Dil içerisinde ayrı bir dil olarak kullanılabilir. Asla küfür ile karıştırılmamalıdır. Canına yandığımın dünyası Beni böyle bekletenin aklına tüküreyim ben. Ooo, Murat Bey cilalanmış düğün için. Ali, bize madik attı resmen. Kelimeler Arası Anlam İlişkileri 1. Eş Anlamlı Anlamdaş Kelimeler Yazılışları farklı, anlamları aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Bu kelimeler cümle içerisinde tam olarak birbirinin yerini karşılayabilir. medeniyet-uygarlık okul-mektep kıymet-değer acele-ivedi cevap-yanıt sene-yıl imkân-olanak kara - siyah öğrenci-talebe NOT 1 Kelimelerin cümle içerisinde birbirinin yerini tutabilmesi için her ikisinin de aynı anlamda kullanılması gerekir. Yani cümle içerisinde mecaz anlamlı bir kelimenin yerine gerçek anlamlı bir kelime tercih edilemez. Örnek 1 “ Baş koyduk Türkiye'nin yoluna.” cümlesinde “baş” kelimesinin eş anlamlısı olan “kafa” kelimesinin kullanımı doğru 2 “Kara bahtım, kör talihim.” cümlesinde “kara” kelimesinin eş anlamlısı olan “siyah” kelimesinin kullanılması ve kör kelimesinin eş anlamlısı olan âmâ kelimesinin kullanılması doğru bir şey değildir. 2. Yakın Anlamlı Kelimeler Anlamdaş göründüğü hâlde tam olarak birbirinin yerini tutamayan kelimelere yakın anlamlı kelimeler denir. Eş anlamlı kelimeler her durumda birbirinin yerini tutarken yakın anlamlı kelimelerde bu durum cümleye göre değişir. basmak-çiğnemek-ezmek dilemek-istemek ÖRNEK 1 Devlet hırsızları izliyor. Devlet, hırsızları seyrediyor. Devlet, hırsızları takip ediyor. Yukarıdaki üç cümlenin anlamı her ne kadar aynı gibi görünse de hepsi birbirinden farklıdır. Birinci cümlede bir “sessizce gözlemlemek" anlamı, ikinci cümlede bir "müdahale etmeden serbest bırakmak" anlamı, üçüncü cümlede "peşine düşmek" anlamı vardır. 3. Zıt Tezat Anlamlı Kelimeler Anlam olarak birbirinin zıttı olan kelimelere tezat kelimeler denir. ağır-hafif oturmak-kalkmak karanlık-aydınlık var-yok pahalı-ucuz uzun-kısa güzel-çirkin siyah-beyaz NOT 1 Türkçede bazı kelimelerin zıt anlamlısı bulunmamaktadır. Örnek 1 "yüzmek, yemek, sarı, lacivert" gibi kelimelerin zıt anlamlısı yoktur. NOT 2 Bir eylemin olumsuzu o eylemin karşıtı değildir. Örnek 1 "Ağlamak" kelimesinin olumsuzu "ağlamamak" zıttı ise "gülmek"tir. NOT 3 Kelimelerin zıt anlamlılığı kullanıldığı cümleye göre değişir. Gerçek anlamlı bir kelimenin zıttı, mecaz anlamlı olamaz. Örnek 1 "Bu işten alnım ak ayrıldım." cümlesindeki ak sözcüğünün karşıtı karadır ancak bu cümlede zıt anlam olarak kullanılamaz. 4. Eş Sesli Sesteş Kelimeler Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklere sesteş sözcükler denir. Bu sözcükler daha çok şiirlerde tercih edilir. Yar bana gülü verdi. Hemen o anda gülüverdi. Gül 1. çiçek, 2. gülme işi NOT 1 Eş seslilik ile çok anlamlılık birbirine karıştırılmamalıdır. Bir sözcüğün "yan ve mecaz" anlamı o sözcüğün sesteşi değildir! Sesteşlik, gerçek anlamlar arasında aranır. Kara gözlü dilber, kara günümde neredesin? Bu örnekte belirtilen kara sözcükleri sesteş değildir. Çünkü biri gerçek anlamlı iken diğeri mecaz anlamlıdır. NOT 2 Düzeltme işaretinin kullanıldığı kelimeler, eş sesli olarak alınamaz. Nitekim "adem-âdem, yar-yâr" kelimeleri eş sesli değildir. NOT 3 Ortak köklü kökteş kelimeler sesteş sayılmaz. Çünkü kökteş kelimelerde anlam bağlantısı bulunmaktadır. Sesteş olabilmesi için anlam bağlantısı bulunmamalıdır. Yarışmacılar çok iyi güreşti. fiil İzlediğim en iyi güreşti. isim Bu örneklere bakılacak olunursa güreşme işinin sonucunda ortaya çıkan şeyin adına güreş denir. Bu da anlam bağlantısına işarettir. Bu yüzden sesteşlik ilişkisi yoktur. Edebiyatta eş sesliliğin kullanılması sonucu “cinas” sanatı ortaya çıkmıştır. Örnek Bu iş bana asla yaramaz. Sevdiğimden yaram az. 5. Somut Anlam Beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayabildiğimiz kavramların taşıdıkları anlamlardır. Bu anlamlar çoğunlukla maddelerde karşımıza çıkar. Su, giysi, ilaç, kulaklık... NOT 1 Hava, elektrik gibi ifadeler sizi yanıltabilir. Dikkat edilmesi gereken bunların organlarla algılanabileceğidir. Kullanıldıkları cümledeki anlama göre bu ifadeler beş duyu organından biriyle algılanabildiği anda somut anlam taşırlar. Somutlama MEB tanımına göre somutlama, soyut anlamlı bir kelimenin “istiare, benzetme, teşhis” yoluyla somut bir nesneye özellik aktarması sonucu somutlanmasıdır. ÖRNEK 1 “Dil, insanlar arasında kullanılan bir anahtardır." ifadesinde geçen "dil" soyut bir kavram olan lisan sözcüğünü karşılar. Bununla beraber dil kavramı, somut bir varlık olan anahtara benzetilmiş ve somutlaştırma yapılmıştır. ÖRNEK 2 "Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman." cümlesinde soyut anlamlı zaman kelimesi, somut anlamlı ceylan kelimesine benzetilerek somutlama yapılmıştır. Soyut olan bazı durumların kolay kavranabilmesi için somutlamalardan yaralanılır. Somutlamalara özellikle deyimlerde sık rastlanır. 5. Soyut Anlam Beş duyu organımızın hiçbiriyle algılayamadığımız varlıkların taşıdıkları anlamlardır. Bu kelimeler daha çok kavram olarak karşımıza çıkar. Rüya, insanlık, sevgi, korku, güzellik... Soyutlama Somut anlamlı bir kelimenin, cümledeki anlamına göre soyut bir kavrama dönüşmesiyle ortaya çıkan anlam olayıdır. ÖRNEK 1 Yufka kalbi ile yapılanlara daha fazla dayanamadı. Bu cümlede yufka sözcüğü olaylardan çok çabuk etkilenme anlamında kullanılmıştır. Yani yufka somutken cümle içinde soyut anlam kazandırılmıştır. ÖRNEK 2 Gitarı çok daha kolay öğrenebilmenin bir yolu olmalı. Yol kelimesi somut anlamlı sözcükken bu cümlede “yöntem” anlamında kullanıldığından soyutlaşmıştır. 6. Nicel ve Nitel Anlam Nicel bahsedildiği gibi “nice” kökünden türemiştir. Nice, sayı belirtir. Ölçülebilir. Nitel ise, niteleme sıfatlarından da hatırlayacağımız gibi şekil, durum, renk, biçim belirtir. O halde Nitel de sayılamayan anlamlardır. Büyük bir tavşan avladı. Tavşanın büyüklüğünü ölçebilir misin? Evet. O zaman nicel Çok ağır ve oturaklı bir kız. Bahsedilen kilo olmadığı için ağır sözcüğü bu cümlede niteldir. Dikkat Sözcükler kullanıldığı cümleye göre nicel ya da nitel anlam kazanabilirler. Örnek olarak "ağır" ifadesi kutunun ağırlığını temsil ederse nicel, "saygınlık" anlamı taşırsa nitel ifadeye dönüşür. 7. Deyim Aktarması Anlam aktarması olarak kabul edilen bu aktarma, cümle içinde bir varlığa ait kavramın, başka bir varlığa aktarılmasıdır. Deyim aktarmaları farklı şekillerde yapılır. Bunlar 1. İnsandan Doğaya Aktarım İnsana ait niteliklerin doğaya aktarılmasıdır. Kişileştirme sanatından faydalanılır. Kuşlar selama durdu seni görünce. Çiçekler boynunu büker sen gidince. 2. Doğadan İnsana Aktarım Bu genç, gittikçe olgunlaşıyordu gözümde. Abim, kükreyince herkes şaşırdı. Arkadaşım pençesini resmen sırtıma indirdi. 3. Duyu Aktarmaları Bir duyunun başka bir duyuyla beraber kullanılmasıdır. Acı bir koku yayıldı ortama. Tatma-koklama Keskin bir bakış attı bize. Dokunma-görme 4. Doğadan Doğaya Aktarım Dalgalar tırmaladı kayaları. Rüzgârlar ulurdu sabaha kadar. NOT Bazı kaynaklar, somutlaştırmayı da dâhil etmektedir. Sorunun gidişatına göre çözümleme yapılmalıdır. Ad Aktarması / Mecazımürsel / Düz Değişmece Benzetme ilgisi söz konusu olmadan, başka bazı ilgilerle, bir sözün başka bir söz yerine kullanılmasıyla oluşturulan mecazlardır. İç - dış ilgisi Tencere kaynıyor ocakta. Sobayı yak da ısınalım biraz. Parça - bütün ilgisi Usta kalem, kimseyi anlayamadığını iletti. Camı kapat da üşümeyelim. Neden - sonuç ilgisi Bu sene bereket yağıyor tarım topraklarına. Sanatçı - eser ilgisi Arka planda Kubat çalıyor şu an. Karacaoğlan'ı okumaktan zevk alıyorum. Yer, yön, bölge, çağ - insan ilgisi Evi ara da izin al. Diğer Örnekler Bu sayıda güzel öyküler var. Gemi, Suriye'ye yanaştı. YGS SORUSU Marmara’da her yelken Uçar gibi neşeli Bu örnekte yelken kelimesi gemiyi kastettiği için ad aktarması örneğidir. LYS SORUSU Kapılıp tekerleğin sesine Uzanmış, kalmışım yaylının şiltesine. Bu örnekte yaylı ile araba kastedilmiştir. Yaylar, aracın bir parçasıdır. Söz Öbekleri 1. Deyimler Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir anlamını taşıyan bu kelimeler bir durumu ifade etmek amacıyla kullanılırlar. küplere binmek gözü dönmek baklayı ağzından çıkarmak göze girmek etekleri zil çalmak NOT 1 Deyimlerde kelimeler anlam kaybına uğrayabilir. Örnek "Hoca, bu olayın ardından küplere bindi." cümlesinde yer alan küp, bin- kelimeleri anlamlarını yitirmiştir. NOT 2 Bazı deyimlerde ise sözcüklerin bazıları tamamen anlamını yitirmeyebilir. Örnek “Yükte hafif pahada ağır her şeyi istemiş gibiydi." cümlesinde yer alan paha ve yük sözcükleri anlamlarını korumaktadır. NOT 3 Deyimler çekimlenebilirler. Yani anlamca kaynaşmış birleşik fiil oluşturabilirler. "Göze gelmek" deyimi "Arkadaşlarının gözüne geldi." ifadesinde olduğu gibi kip eklerini alabilirler. Bunların yanı sıra cümle hâlinde de deyimler kullanılmaktadır. Örnek olarak "Yorgan gitti, kavga bitti." bir durumu ifade ettiği için cümle hâlinde bir deyimdir. NOT 4 Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin asla ve asla yeri değiştirilemez veya sözcükler eş anlamlarıyla değiştirilemezler. "Benim alnım aktır." yerine "Alnım beyazdır." denilemez, "ayaklarına kara sular inmek" yerine "siyah sular inmek" ifadesi kullanılamaz. NOT 5 Bazı deyimler kafiyelenerek kullanılır. “Ya devlet başa ya kuzgun leşe” “Uma uma döndük muma” NOT 6 Deyimlerin birçoğu MEB'in kitabında yer alan bilgilere ve akademik içeriklere göre somutlaştırma özelliği de taşır. Bunun sebebi soyut bir kavramın, gözde canlandırılacak şekilde aktarılmasıdır. Arkadaşının aklı başından gitti. Hoca iyice küplere bindi. Bu sorular, aklıma takıldı açıkçası. 2. Atasözleri Toplumun benliğinde yer etmiş, yıllardan beri kullanılagelmiş, bir mesaj taşıyan ifadelerdir. Deyimlerden ayrılan en temel yanı tam da budur. Deyimlerde bir mesaj kaygısı yokken atasözlerinde mesaj verme kaygısı yer alır. Damlaya damlaya göl olur. Sakla samanı gelir zamanı. NOT 1 Atasözleri kinayeli olabilir. Bunların yanı sıra sadece mecaz ya da sadece gerçek anlama sahip atasözleri de vardır. "Rüzgâr eken, fırtına biçer.” atasözü sadece mecaz anlamlı; “Dost ile ye iç, alışveriş etme.” sadece gerçek anlamlı “Mum dibine ışık vermez” hem gerçek hem mecaz anlamlıdır. NOT 2 Bazı atasözleri kullanıldıkları yerde ilke, kuralları dile getirebilir. Komşu, komşunun külüne muhtaçtır Sosyal ilişkiler Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. Doğa olaylarının uzun gözlem sonucu günlük yaşamdaki etkisi. Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar. Tecrübeye dayanarak doğrudan öğüt verme Var evi kerem evi, yok evi verem evi. Yargılar arasında zıtlık ilişkisi 3. İkilemeler Tekrarlar İkileme, sözcük grubudur. İki kelimenin bir bütün olarak kullanılması veya tekrarlanması ile oluşur. Aynı kelimenin tekrarıÖRNEK yavaş yavaş, ağır ağır, sessiz sessiz... Zıt anlamlı kelimelerÖRNEK düşe kalka, ileri geri, aşağı yukarı... Biri anlamlı biri anlamsızÖRNEK para mara, iş miş, huzur muzur, eğri büğrü, yırtık pırtık... Her ikisi de anlamsızÖRNEK eciş bücüş, paldır küldür, apar topar, mırın kırın… Yakın anlamlıÖRNEK ak pak, mal mülk, eş dost... Eş anlamlıÖRNEK sağ salim, sağlıklı sıhhatli, ses seda, güçlü kuvvetli… Yansıma sözcüklerÖRNEK tıkır tıkır, çatır çatır, şırıl şırıl... Video Anlatımı İzlemek İçin Tıklayın. Hazırlayan Melih ÖZDAMAR İçeriklerimiz, pdf anlatımlar dahil, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nca korunmaktadır. Telif haklarının herhangi bir şekilde ihlali, başka yerlerde isimsiz yayımlanması, çeşitli kitap kaynaklarında izinsiz yer alması, içeriğin izinsiz kopyalanıp başka bir isimle tanıtılması vb. ile yapan kişi, kişiler veyahut kurumlar hakkında gerekli işlemler başlatılacaktır. Türkçe ve Edebiyat yönetimi.
yük kelimesinin gerçek ve mecaz anlamı