🎈 14 Yaşında Çocuğun Altına Kaçırma

EğitimBilimleri Enstitüsü’nde Çocuk Gelişimi ve Eğitimi alanında doktora öğrenimini tamamladı. 2013 yılında çocuk gelişimi alanın-da doçent unvanını aldı. Çalışma alanı olan okul öncesi eğitim, ço-cuk ruh sağlığı, çocuklarda bağlanma, anne duyarlılığı, medyanın Bebeklerdünyaya gelmelerinin ardından tuvalet ihtiyacını bezle gideriyor. Ancak bir süre sonra tuvalet eğitimi başlayarak bezli hayata veda ediliyor. Çocuk iki yaşındayken kaka kontinansı yani kakayı tutabilme başlarken, idrar için süre biraz daha uzun oluyor. Çocukların, ortalama üç yaşında idrarının farkına vararak tutmaya başladığını anlatan Yeditepe Erkenyaşta ailesiyle bağları koparıldığı için de yeni ailesi terör örgütü oluyor. 10 yaşındaki kaçırma vakaları yoğun olmaya başladı. 14 ila 16 olan 4 çocuğu, Suriye'nin Manisada 12 yaşındaki kız çocuğu Afgan uyruklu şahıs tarafından 11 gün önce kaçırıldı. Jandarma ve polis ekipleri kız çocuğunu ve onu kaçıran Afgan uyruklu şahsı her yerde arıyor. 29 yaşında, Manisa Gündem Haber Editörü, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Mezunu. 1.5 senedir Manisa Gündem Haber'de Gecealtını ıslatan çocuk için ne yapmalı? - 10 yaşında alt ıslatma makalesi, haberleri Gece altını ıslatan çocuk için ne yapmalı? vikipedi. (Gece altını ıslatan çocuk için ne yapmalı? - Çocuk Sağlığı - Sağlık) Benim olmuştu önceden muşamba bezlerle bağlardı annem 3 sene sürmüştü 14-17 yaş aralarında Altınakaçırma problemini 14 yıldır yaşayan 19 yaşındaki Ş.A, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde Kızkaçırma davalarını karara bağlayan Yargıtay 5. Ceza Dairesi yetkilileri yeni Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından 26. maddenin 2. fıkrasına göre hareket ettiklerinin altını çizerek, “Bu yaş grubundaki kızların kendi rızalarıyla kaçması halinde suçun oluşmayacağı yönünde kararlar veriyoruz. Eğer5 yaşını bitirmiş bir çocuk gece uykusunda idrar kaçırıyorsa buna gece altını ıslatma (enürezis nokturna) denir. Bu yaştan önce çocukların gece altını ıslatması normal dışı bir durum olarak kabul edilmez. Bunun sebebi çocuklarda sinirsel (nörolojik) olgunluğun bu yaşta tamamlanmasıdır. ÇocuklardaAltına Kaçırma Problemi ve Çözüm Önerileri Anatomik ve nörolojik bir bozukluğa sahip olmayan çocuklarda genellikle 3.yaşlarının sonlarında idrarlarını tutmayı öğrenirler. KakaKaçırma (Enkoprezis) Depresif Bozukluklar (Depresyon) Testler. 12 Yaş Çocuk Psikolojisi 13 14 Yaş Psikolojisi 15 Yaş Psikolojisi Bozuklukları Tik Bozuklukları Gece Altını Islatma (Enürezis Nokturna) Obsesif Kompülsif Bozukluk Konuşma Bozukluklar Merhabalarsevgili anneler. Sizlerin ve çocuklarınızın sağlığına yönelik yeni içerikler üretmeye ve bu içerikleri sizlerle paylaşmaya başladık. Bu serimizin Bebek çocuk, gençlik ruh sağlığı ve sık görülen problemler. · Oral dönem (0 - 1,5 yaş aralığı) · Anal dönem (1,5 – 2,5 - 3 yaş aralığı) · Falik dönem (3 - 6 yaş aralığı) · Ergenlik dönemi · Emzirme · Anne baba ile çocuğun birlikte yatması · Davranışta kontrast · Tuvalet alışkanlığı · Kardeş kıskançlığı · Oidupus ve elektra kompleksi IzGd0H. Haberler > İstanbul’da Çocuk Kaçırma Girişimi Flütü Sordu, Bakkalın Dikkati Önledi! - 0928 İstanbul Sultangazi’de yaşanan çocuk kaçırma girişimi, mahalle bakkalının dikkati sayesinde önlendi. Saldırgan, 7 yaşındaki çocuğa elindeki flütü nereden aldığını sorarak yaklaştı ve kendisine de almaları için çocuğu yanında götürmeye çalıştı. Bu sırada mahalle bakkalı olayı fark ederek, saldırganı uzaklaştırdı. Polis yaşanan olayla ilgili soruşturma başlattı. Flüt alma bahanesi ile yaklaştı İstanbul Sultangazi’de 15 Haziran günü meydana gelen olayda, yedi yaşındaki küçük çocuğun yanına gelen şüpheli, elindeki flütü nereden aldığını sordu. Küçük çocuğa, 'Gel bana da alalım' diyerek, çocukla beraber caddeden uzaklaşmaya başlayan şüpheliyi, mahalle marketi fark etti. Bakkalın müdahalesi önledi DHA’da yer alan habere göre; olayı fark eden mahalle bakkalı, şüpheliye kim olduğunu çocuğu para verdiğini de gören bakkal Binali Yıldız, tanıdığı küçük çocuğu koruması altına aldı. Bu sırada şüpheli olay yerinden hızla kamerasına da yansıyan olay sonrasında küçük çocuğun ailesi karakola giderek şikayetçi güçleri şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Bu içerik de ilginizi çekebilir Doruk sekiz yaşında ilkokul ikinci sınıfa giden bir çocuktu. Günde en az iki üç kez kakasını kilotuna yapıyor sonra kilotlarını evin değişik yerlerine saklıyordu. Annesi evin içindeki kaka kokusunun artık hiç geçmediğini bu durumdan dolayı eve kimseyi çağıramadıklarını ve tükendiğini ifade tuvalet eğitimi üç yaşında tamamlanmış ve bir yıl kadar sonra Doruk kakasını altına kaçırmaya başlamıştı. O dönemde anne ve babası arasında zaten gergin olan ilişkiler ciddi kavgalara dönüşmüştü ve bir kaç kez Doruk anne ve babasının şiddetli kavgasına tanık olmuştu. Bu kavgalar anne ve babasının boşanması ile sonuçlanmıştı. Boşanma sonrasında anne bulundukları şehirden ayrılıp kendi ailesinin olduğu şehre taşınmaya karar vermiş ve Doruk bunu hiç istememişti. Hem babasından hem de alıştığı okuldan arkadaşlarından ayrılmak istemiyordu. Ama anne kararlıydı ve taşındılar. Doruk’un annesiyle zaten çok gergin olan ilişkisi bu dönemde daha da kötüye gitmeye başladı. Doruk annesine “Hep senin dediklerin oluyor, benim isteklerimi önemsemiyorsun, seni sevmiyorum” diyor ve annenin hemen tüm isteklerine karşı geliyordu. Kaka kaçırmaları da bu dönemde daha da artarak anne için dayanılmaz boyutlara ulaşmıştı. Anne buna karşılık bilgisayarı ve tüm oyuncakları kaldırmaktan, çok çeşitli ödüllere kadar her yolu denemiş ama sonuç alamamıştı. Doruk’un annesi titiz bir insandı, onun için evin kötü kokması olabilecek en kötü durumlardan birisiydi ve Doruk bunu çok iyi biliyordu. Bir anlamda bu tutumu ile anneden intikam alıyordu. Annesinin tanımlamasına göre Doruk kaka kaçırma dışında oldukça inatçı, isteklerinin yerine hemen gelmesini isteyen, oyuna çok düşkün, yaşından küçük davranışları olan ve hırçın bir çocuktu. Anneye Doruk’un olumlu özellikleri sorulduğunda bir şey bulmakta zorlandı ve “Son zamanlarda onunla baş etmekte o kadar zorlanıyorum ki olumlu bir yanını göremez oldum” şeklinde verdi. Annenin ruhsal durumu da iyi değildi. Boşanma, şehir değişikliği ve Doruk’un sorunları onu tükenme noktasına getirmişti. Kolayca öfkeleniyor, Doruk’u dövüyor ve sonra da derin bir pişmanlıkla uzun süre ağlıyordu. Doruk’la birlikte oldukları her dakika çatışmayla geçiyordu. Annenin de bir psikiyatristle görüşmesi sağlandı. Bu görüşmeden sonra anneye depresyon tanısıyla ilaç tedavisi ve psikoterapi başlandı. Tedavi için öncelikle annenin Doruk’la olan ilişkisini olumlu bir zemine oturtmak gerekiyordu. Annenin terapisiyle birlikte Doruk’a oyun terapisi başlandı. Doruk ilk seanslarda oyundaki tüm figürleri birbiriyle kavga ettiriyor ve herkesi başka bir yere gönderiyordu. Bu dönemde baba ile de görüşme ayarlandı. Baba şehir dışından onbeş günde bir geliyor ve Doruk’la iki gün geçiriyordu. Ama zaman zaman geliş gidişleri aksıyor, babanın gelmediği haftalarda Doruk daha da hırçın oluyordu. Babayla Doruk’un ilişkileri daha sıcaktı. Babaya göre Doruk bazen inatlaşsa bile iyi bir çocuktu, yaratıcıydı, sevecendi. Doruk babasıyla birlikte olduğu günlerde kaka kaçırmıyor ya da çok nadir kaçırsa bile bunu babadan gizleyebiliyordu. Babaya göre Doruk’un hiçbir sorunu yoktu, sorun boşanmaları ve ayrı bir şehre taşınmalarıydı. Babası boşanma konusunda Doruk’la konuşurken bunu annen istiyor şeklinde açıklamıştı. Bunu “Doruk benden nefret etmesin diye yaptım” diyen baba şimdi bu durumun Doruk’a ne kadar zarar verdiğini görüyordu. Zamanının önemli bir bölümünü anne ile geçirmekte olan Doruk için anneyle ilişkisi çok önemliydi. Bu görüşmeden sonra babası Doruk’la boşanma konusunda yeniden konuştu ve buna her ikisinin birlikte karar verdiklerini açıkladı. Hem anne hem baba birbirleri hakkında olumsuz konuşmalar yapmayı bıraktılar. Baba Doruk’la olan görüşmelerinin daha düzenli olabilmesine özen göstermeye başladı. Terapi süreci devam ederken anne kendini biraz daha güçlü ve daha sakin hissetmeye başladığını söyledi. Bu noktada Doruk’la birlikte her gün belirli bir süre özel zaman geçirmeleri önerildi. Bu süre içinde her ikisi için keyifli olabilecek oyunlar, etkinlikler yapmaya başladılar. Doruk’un kaka kaçırmaları devam ediyordu ama anneye bunun için zamana gereksinimimiz olduğu, öncelikle ilişkiyi tamir etmemiz gerektiği açıklandı. Anne için bu durumun bir gün biteceğini umut etmek bile yeterliydi. Artık Doruk’a vurmuyor, daha sabırlı daha sakin olabiliyordu. Bu dönemde Doruk’un oyun seanslarındaki kavgalar da azalmaya başladı. Doruk ev eşyalarını eve yerleştirmeye çalışıyor ama her seferinde o kadar karmaşık yerleştiriyordu ki ev tümüyle yıkılıyordu. Ama Doruk yine aynı eşyalarla aynı evi yeniden inşa etmeye çalışmaktan vazgeçmiyordu. Kendi evinin de aynı bireylerle yeniden kurulmasını istiyordu. Henüz boşanma sürecini içine sindirememişti. Boşanmayı kabullenebilme süreci hem anne baba için hem de çocuklar için bir yıla kadar uzayabilen bir süreçtir. Tedavinin başlamasından üç ay kadar sonra Doruk’un kaka kaçırmaları azalmaya başladı, bundan bir iki ay sonra da tamamen bitti. Doruk yaz tatili için babasının yanına gittiğinde annenin en büyük korkusu dönüşte aynı sorunların tekrar başlaması, Doruk’un kendisinden uzaklaşmasıydı. Ama öyle olmadı tatil dönüşü İlk cümlesi “Anne seni çok özledim” olan Doruk biraz durgun olmakla birlikte kaka kaçırmayan, uyumlu bir çocuktu. TARTIŞMA Kaka kaçırma Enkoprezis dört yaş üzeri çocuklarda dışkının kontrol edilemeyerek giysilere ya da uygunsuz herhangi bir yere kaçırılmasıdır. Bir çocuk dört yaşını doldurmuş ve en az 3 ay süreyle ve ayda en az 1 kez kaka kaçırıyorsa bu tanıyı alır. Ama öncelikle bu duruma neden olabilecek bedensel başka bir hastalığın olup olmadığının araştırılması gerekir. Kaka kaçırma nörolojik, bilişsel ve fiziksel gelişme gerilikleri, anal ya da rektal dışa atım dinamiklerindeki bozukluklar gibi organik nedenlerle ortaya çıkabilir. Organik bir neden yokken gelişen kaka kaçırmalar psikiyatrik açıdan değerlendirilir. Yukarıda tanımlanan olgu organik nedenler araştırıldıktan sonra psikiyatrik açıdan ele alınmaya karar verilmiştir. Kaka kaçırmaların bazılarında yetersiz ve tutarsız tuvalet eğitimi nedeniyle baştan beri düzenli dışkılama ve dışkıyı tutma alışkanlığı kazanılamamıştır. Annenin temizlik ve titizliğe aşırı önem vermesi, dışkılama eğitiminin çok baskılı bir yöntemle uygulanmış olması ve çocuğun anne ile inatlaşma sürecine girmesi de kaka kaçırmalara neden olabilir. Kaka kaçıran çocuklar yukarıda tanımlanan Doruk örneğinde olduğu gibi genellikle yaşlarından küçük davranan, çevreyle uyumlu ilişki kuramayan, bağımlı ve inatçı çocuklardır. Bazı çocuklar tuvalete gitmeye direnir, dışarıda ya da evde oyun oynarken dışkılama ihtiyacı duysa bile bunu son ana kadar erteler ve çamaşırına kaçırır. Bu çocuklarda dışkılama için belirli bir düzen oturtabilmek sorunun çözümüne yardımcı olur. Bunların dışında çocukta gerginlik yaratan durumlar aile içi çatışmalar, boşanma, kardeş doğumu, anneden ayrılık, hastaneye yatma, anaokuluna başlama vb kazanılmış olan dışkılama düzeninde gerilemeye neden olabilmektedir. Doruk’un kaka kaçırmaları anne ve babasının şiddetli kavgalarıyla birlikte başlamış, boşanma ve şehir değişikliği ile birlikte aşırı boyutlara ulaşmıştı. Kaka kaçırma erkek çocuklarda kızlara göre daha sık görülür. Beş yaşındaki çocukların %1’inde bu sorunun olduğu düşünülmektedir. Kaka kaçırmanın kabızlıkla birlikte olan ve kabızlığın olmadığı iki farklı tipi vardır. Kabızlığın olduğu, taşma şeklinde kaçırma olan türde çocuk dışkısını uzun süre tutar, kabızlık çeker. Dışkı tipik olarak az şekillenmiştir, gündüz ve gece sürekli akış tarzında kaçırma olur. Tuvalete oturduğunda çok az miktarda dışkılama olur. Kabızlıkla birlikte görülen kaka kaçırmada fizyolojik olarak dışkıyı tutamamanın sonucu bağırsak içeriğinin birikmesine bağlı olarak kaçırma ve uygunsuz yerlere dışkılama şeklinde görülür. Kabızlığa neden olabilecek beslenme alışkanlıkları, ebeveyn-çocuk arasındaki tuvalet eğitimi çatışması ya da ağrılı dışkılama nedeniyle dışkının tutulması bu tür bir kaka kaçırmaya neden olabilir. Kabızlığın olmadığı tipte ise fizyolojik bağırsak kontrolü normal olmasına rağmen uygun yerlere dışkılamayla ilgili kurallara karşı isteksizlik, direnç ve başarısızlık vardır. Dışkı normal yapı ve kıvamdadır. Kirletme aralıklıdır. Dışkı tuvalet dışında yerlere bırakılır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, karşı gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, idrar kaçırma ve masturbasyon, kaka kaçıran çocuklarda soruna eşik edebilmektedir. Enkoprezise eşlik eden hiperaktivite oranı .4 olarak bildirilmektedir. Enkoprezisi olan çocuklarda bozukluğa bağlı sosyal etkinliklerden kaçınma, özgüvende azalma gibi sorunların yanı sıra, bulaştırdıkları çamaşırlarını saklama gibi davranışlarda gelişebilmektedir. Tedavide öncelikle gereksiz baskıların kaldırılması, aşırı titiz tutumdan vazgeçilmesi gerekir. Çocukla olumlu bir ilişkiye girdikten sonra dışkılamayı düzene sokmak kolaylaşır. İdrar kaçırmada olduğu gibi takvim tutma yararlıdır. Çocuğun tedaviye aktif olarak katılımını sağlar. Haftalık kontrollerde kaka kaçırılmayan günler çok ise ödüllendirilir. Kararlı bir tutumla günde iki-üç kez, belirli aralıklarla tuvalete oturtmak gerekir. Dışkılama olmasa bile her gün aynı saatte özellikle de yemeklerden sonra tuvalete oturmak bir sure sonra o saatlerde dışkılamanın olmasını sağlar. Kabızlık var ise yine düzenli dışkılama ve yanı sıra dışkıyı yumuşatacak ilaçlar ve liften zengin diyet önerilir. İlaç tedavisinin faydalı olduğu olgular vardır. Çocuğun ve ailenin özelliklerine göre bazen çocuğun bireysel terapisi, oyun terapisi ya da aile terapisi gerekebilir. Doruk için oyun terapisi, anne baba ile görüşmeler, annenin bireysel terapisi birlikte uygulandı ve kaka kaçırmalar sonlandı. İçeriklerGece alt ıslatma nedir?Çocuklarda altını ıslatmanın ve dışkı kaçırmanın nedenleri nelerdir?Altını ıslatan ve dışkı kaçıran çocuğun psikolojisi nasıl olur?Alt ıslatan ve dışkı kaçıran çocuklara nasıl yaklaşılmalı?Çocuklarda kaç yaşından sonra dışkı kontrolünü öğrenirler?Alt ıslatma ve dışkı kaçırma tedavisi nedir?Çocuklarda Alt Islatma ve Dışkı Kaçırma Çocuklarda görülen alt ıslatma ve dışkı kaçırma günümüzde pek çok çocuğun ve ailesinin hayatını olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenden dolayı çocuklarda alt ıslatma ve dışkı kaçırmanın ne olduğunu, nedenlerini, tedavisini, çocuğun duygu durumunu ve ona nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmek oldukça önemlidir. Gece alt ıslatma nedir? Çocukların bazıları için idrar kontrolünü sağlamak kolay olmayabilir. Bilerek ya da istemsiz olarak alt ıslatma enürezis idrar kaçırma olarak adlandırılır. Çocuklarda idrar kontrolü, gündüz ve gece olmak üzere iki ayrı şekilde değerlendirilir. Tuvalet alışkanlığı kazanma yaşı her çocuk için değişkenlik gösteriyor olsa da genellikle gündüz tuvalet kontrolü 2 yaş civarında gelişirken gece tuvalet kontrolü ise 3 yaş civarında gelişmektedir. 5 yaşına kadar olan idrar kontrolünü sağlayamama normal karşılanır. Alt ıslatma bazı çocuklarda yalnızca gündüzleri uyanıkken görülürken bazılarında ise sadece gece uyku sırasında görülür. Bazı çocuklar ise hem gündüz uyanıkken hem de gece uyku esnasında idrar kaçırırlar. Çocuklarda altını ıslatmanın ve dışkı kaçırmanın nedenleri nelerdir? Alt ıslatmanın ve dışkı kaçırmanın nedenleri doğru bir şekilde anlaşıldığında, sorunun çözüme kavuşması da kolaylaşır. Çocuklarda alt ıslatmanın sebepleri fiziksel ve psikolojik olmak üzere iki alt boyutta incelenir. Fiziksel belirtiler içerisinde böbrek rahatsızlıkları, mesane darlığı, idrar kesesi kaslarındaki zayıflık ve idrar yolu enfeksiyonları bulunmaktadır. Bunların dışında idrar miktarının artmasına neden olan hormonal dengesizlikler, şeker hastalığı, insülin direnci ile bağlantılı problemler, kullanılan idrar söktürücü ilaçlar ve aşırı su içme idrar kaçırmaya sebep olabilir. Dışkı kaçırmanın nedenleri idrar kaçırmanın nedenleri gibi fiziksel ve psikolojik olarak iki alanda değerlendirilir. Fiziksel nedenler arasında mide ve bağırsak rahatsızlıkları, anüs kaslarının geç gelişmiş veya hiç gelişmemiş olması olabilir. Bu tarz fiziksel nedenlerden dolayı dışkı tutamama sıkıntısı çeken çocukların tedavi edilmeden sorunu çözmeleri mümkün değildir. Altını ıslatan ve dışkı kaçıran çocuğun psikolojisi nasıl olur? Bir çocuk doktoru tarafından tüm muayeneler yapılmış ve herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaşılmamış ise alt ıslatmanın ve dışkı kaçırmanın nedeninin psikolojik olduğu düşünülür. Ebeveynler tarafından verilen katı ve yanlış tuvalet eğitimi, çocuktaki dikkat eksiklikleri, mental yetersizlikler, kardeş kıskançlığı, aile içerisindeki problemler ve aile içi şiddet nedenler olarak gösterilebilir. Genellikle kendini stres altında hisseden çocukların bu zamanlarda tuvalet kontrollerini sağlamakta güçlük çektikleri bilinmektedir. Yapılan fiziksel muayeneler sonucunda sağlık sorunu bulunmamış olmasına rağmen tuvalet kontrolünü sağlayamayan çocuklar, günlük hayatlarında genellikle kaygılı hisseden çocuklardır. Okulda, ailede ya da arkadaş ortamı gibi sosyal ortamlarda stresli hissetmelerine neden olan durumlar olabilir. Problemin farkında olmalarına rağmen sorunu çözemeyebilirler. Çözüme kavuşturamadıkları için de hayal kırıklığına uğrayabilir ve kendilerine karşı öfkeli hissedebilirler. Diğer yandan aile tarafından tuvalet kontrolü konusunun sürekli gündeme gelmesi; hissettiği stresin, kızgınlığın ve hayal kırıklığının artmasına sebep olabilir. Tüm bu duygulardan dolayı çıkmakta zorlandıkları kısır döngünün içerisine girebilirler. Sorunu çözemedikçe özgüven sorunları yaşamaya başlayabilirler. Kardeş kıskançlığından dolayı tuvalet kontrolünü sağlayamayan çocuklar, kardeşlerinin içinde olduğu gelişim dönemindeymiş gibi davranarak kardeşi kadar ilgiye ihtiyaç duyduğunu göstermek isteyebilir. Kardeşini kıskanan çocukların amacının şımarıklık yaparak dikkat çekmek olmadığı aileler tarafından bilinmelidir. Dikkat problemi olan çocuklar için dikkatini gün içerisindeki olaylardan alıp tuvalet ihtiyacı olup olmadığına vermek kolay olmayabilir. Bundan dolayı kendilerinin de yaşamak istemediği idrar ve dışkı kaçırmayla karşılaşabilirler. Çocuğunuza düzenli bir tuvalet eğitimi vermeniz için “Tuvalet Eğitimi” kategorisindeki yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz. Alt ıslatan ve dışkı kaçıran çocuklara nasıl yaklaşılmalı? Aileler için günlük hayatlarını aksatacak sorunlar yaşamak rahatsız edici bir durumdur. Yapabilecekleri tüm yolları denemiş olmalarına rağmen hala devam eden sorunlar umutsuzluğa kapılmalarına neden olabilir. Hayal kırıklıklarını ve öfkelerini çocuklarına yönlendirdikleri zamanlar yaşayabilirler. Çocuğa karşı katı davranmak, aile içerisinde tuvalet kontrolünün sürekli gündemde olması, aile dışındakiler ile bu konu hakkında konuşmak çocuğun daha da çaresiz ve utanmış hissetmesine neden olur. Bazı aileler bu şekilde davranmanın durumu çözebileceğini düşünürler. Bu tarz davranışlar sorunu çözmez aksine sürüp gitmesine neden olur. Çocuklar için ailelerini zor durumda bırakmak rahatsız edicidir. Bu zamanlarda ebeveynlerinin onu anlamış olduğunu hissettirmek çocuğa yardımcı olur. Yaşadığı zorlu durumlarla baş etmenin kendisi için zor olduğunu empatiyle ve anlayışla yaklaşarak belirtmek fayda sağlayabilir. Aile içerisinde onu utandırmamak ve bu konuları sürekli ortaya getirmemek gerekir. Arkadaşların, akrabaların ya da tanıdık kişilerin yanında bahsedilmemelidir. Kardeş kıskançlığı yaşayanlar için ise aile tarafından her çocuğa ilginin eşit olarak dağıtılması gerekir. Bu durumu şımarıklık olarak görmek yerine onun ihtiyacını belirtme şekli olarak görmek ailelere yardımcı olabilir. Bazı zamanlarda onun duygularını ve düşüncelerini anladığınızı belirtmek iyi gelebilir. Ailelerin dikkat eksikliğinden dolayı tuvalet kontrolünü sağlamakta zorlanan çocuklara anlayışlı bir şekilde yaklaşmaları gerekmektedir. Düzenli aralıklarla tuvalete gitmesini sağlamak hem çocuğun hem de ailenin günlük hayatının olumsuz etkilenmesini önleyebilir. Mental retardasyon veya zihinsel problemi olan çocukların gelişiminin yaşıtlarına kıyasla geriden geldiğini bilmek, yaşadığı tuvalet problemini anlamayı kolaylaştırır. Çocuklarda kaç yaşından sonra dışkı kontrolünü öğrenirler? Çocuklar genellikle 2 yaş sonrasında dışkı kontrolünü sağlamaya başlarlar. 4 yaşına gelene kadar dışkı kontrolünü sağlayamama normal olarak kabul edilir. Tuvalet dışındaki ortamlarda istemsiz veya bilinçli bir şekilde dışkı bırakmaya enkoprezis dışkı kaçırma adı verilir. Alt ıslatma ve dışkı kaçırma tedavisi nedir? Alt ıslatmanın veya dışkı kaçırmanın nedeni fiziksel ise çocuk doktorunun uygun gördüğü tedaviye uymak gerekmektedir. Sorunun psikolojik olduğu çocuklar için ise bazı konulara dikkat etmek tuvalet kontrolünü sağlamasını kolaylaştırabilir. İdrar kaçırma problemi olan çocukların uyumadan iki saat öncesine kadar karpuz, elma, ananas gibi sulu besinleri tüketmeleri önerilmez. Gün içerisinde gereğinden fazla su tüketimi olan çocuklar için sıvı kısıtlamaları yapmak yararlı olabilir. İdrar kaçırma problemi yaşayan çocukların genelinin uykularının derin olduğu bilinir. Bu nedenden dolayı uyumadan önce mutlaka tuvalete gitmeleri, ebeveyn eşliğinde gece bir kez tuvalete gitmeleri ve sabah erken saatlerde de tuvalete gitmeleri önerilir. Dışkı kontrolünü sağlamakta zorluk çeken çocuklar için yemeklerden sonra belirli ve düzenli aralıklarla tuvalete gitmek yardımcı olabilir. 4 yaşını doldurmuş ve idrar kontrolünü sağlayamayan çocuklar ile 3 yaşını doldurmuş ve dışkı kontrolü konusunda zorlanan çocuklar için uzmanlık alanı çocuk ve ergen olan bir klinik psikologdan yardım alınması durumu hem çocuk hem de aile için kolaylaştırır. Çocuğu uzmana götürmeden önce her çocuğun bazı zamanlarda bu tarz problemler yaşayabileceği aktarıldıktan sonra bir uzmanla görüşmenin kendisine daha iyi geleceğinden bahsedilebilir. Uzman gerekli fiziksel muayenelerin yapılması için bir çocuk doktoruna çocuğu yönlendirir. Muayene sonucunda uyulması gereken bir tedavi varsa çocuk doktorunun eşliğinde uyulur. Bu tedaviye rağmen idrar ya da dışkı kaçırma problemi yaşayan ya da muayene sonucunda bir problem olmadığı öğrenilen çocuklar için klinik psikolog doğru tedavi planını hazırlar ve uygular. Uzman tarafından tuvalet kontrolünü sağlayamamanın psikolojik nedenleri anlaşıldıktan sonra terapide o konular üzerine yoğunlaşılır. Gerekli görülürse aileyi bir çocuk ve ergen psikiyatristine yönlendirebilir. Ailelerin bu süreçte uzmanın dediklerini yapmaları ve tedaviyi aksatmamaları önerilir. - 1706 Güncelleme - 1711 Altına kaçırma problemini 14 yıldır yaşayan 19 yaşındaki Necmettin Erbakan Üniversitesi NEÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan operasyonun ardından sağlığına kavuştu Altına kaçırma problemini 14 yıldır yaşayan 19 yaşındaki Necmettin Erbakan Üniversitesi NEÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan operasyonun ardından sağlığına kaçırma sorunu şikayetiyle Meram Tıp Fakültesi Hastanesine başvuran 19 yaşına kadar birçok hastaneye gittiğini ancak tedavi olamadığını söyledi. Zor bir okul dönemi geçirdiğini anlatan şöyle devam etti "İdrar kaçırma sorunu, toplumda az görülen bir rahatsızlık olduğu için utanıyorsunuz ve kimseye sorununuzu anlatamıyorsunuz. Psikolojik olarak büyük sıkıntılar çektim. Meram Tıp Fakültesinde konulan teşhisin ardından ameliyat oldum ve sorunlarım ortadan kalktı. Şimdi ben de diğer insanlar gibi normal bir hayat yaşayabiliyorum. Doktoruma çok teşekkür ediyorum." HASTALIĞIN ADI EKTOPİK ÜRETERNEÜ Meram Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müslim Yurtçu, idrar tahlili, ultrason ve emar ürografi yapılan "ektopik üreter" teşhisi konulduğunu ifade insanlarda her iki böbrekten idrar torbasına giden iki ayrı yol olduğunu fakat böbreklerinden idrar torbasına giden üçüncü bir kanalı tespit ettiklerini aktaran Yurtçu, şöyle konuştu "Biz, bunlara 'üreter' diyoruz ama bizim hastamızda sağ böbrekten 2 adet 'üreter' yol olduğu ortaya çıktı. Bunlardan bir tanesi, normal olarak idrar torbasına açılırken diğeri ise direk genital bölgeye açılıyordu. Bu idrar kaçırma da saat başı bir pet şişeyi dolduracak kadar fazlaydı. Bu nedenle hastamız, gündelik hayatında toplum içerisine çıkmakta sıkıntı çekiyordu." 20 BİNDE 1 KİŞİDE RASTLANIYORYurtçu, tanıyı koyduktan sonra ameliyatla genital bölgeye açılan ektopit üreteri mesaneye bağladıklarını belirterek şunları kaydetti "Bu ameliyatın sonucunda hastamızın şikayeti, tamamen ortadan kalktı. Şu anda hastamız, idrarını tutabiliyor ve kaçırma olmuyor. Bu rahatsızlık, 20 binde 1 görülen bir vakadır. Tanısı ise ancak ciddi bir tetkik ve araştırmayla ortaya konulabilir." AA Gece altını ıslatma nedir? Sıklığı ne kadardır? Çocukların çoğu 2-4 yaş arasında idrarlarını hem gece hem de gündüz tutmayı becerirler. Çoğu zaman mesane gelişimindeki gecikmenin bir sonucudur, bu nedenle de yaşla sıklığı azalır. Üç yaşındaki çocukların %40'ı altını ıslattığı halde bu oran 5 yaşında %20'ye, 6 yaşında %10'a düşmektedir. Erkek çocuklar kızlara göre daha sık altını ıslatma sorunu yaşamaktadır. Gece altını ıslatmanın kaç tipi vardır, nedenleri nelerdir? Gece altını ıslatmanın iki tipi vardır. Doğumundan itibaren hiç kuru kalmamışsa primer birincil tip, en az 6 ay kuru kaldıktan sonra altını ıslatmaya yeniden başlamışsa sekonder ikincil tip altını ıslatmadan söz edilir. Altını ıslatan çocukların büyük çoğunluğu birincil altını ıslatma grubunda yer alır. Bazen altını ıslatmaya sık ve acil idrar yapma ihtiyacı duyma gibi bulgular eşlik edebilir. Gece altını ıslatma, nedenlerine göre fizyolojik ve organik olmak üzere iki gruba ayrılarak incelenmektedir. Gece altını ıslatan çocukların büyük bir grubu %90-95'i fizyolojik altını ıslatma grubunda toplanmaktadır. Bu çocukların gece uykuda mesane doluluğunu hissetmelerinin yetersiz, mesane kapasitelerinin küçük ve uyku derinliklerinin fazla olduğu bildirilmektedir. Önemlisi altını ıslatmanın büyük oranda genetik yatkınlığa dayanmasıdır. Anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta % 45, ikisinde birden varsa %77 oranında altını ıslatma sorunu yaşanmaktadır. Aile öyküsü olan olgular iyileşme zamanı bakımından ailelerine benzer bir seyir göstermektedirler. Hangi hastalıklara eşlik eder Altını ıslatan çocukların %2-3'ünden şeker hastalığı, böbrek hastalıkları, mesane hastalıkları gibi sorunlar saptanmaktadır. Olguların %5-10'unda ise altını ıslatmaya sık ve acil idrar yapma ihtiyacı gibi yakınmalar eşlik etmektedir. Bunlar "polisemptomatik altını ıslatma" olarak tanımlanmaktadır. Bu çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu, idrarda bakteri olması, kabızlık ve bazen besin alerjisi saptanmaktadır. Ayrıca son yıllarda halk arasında "geniz eti" olarak bilinen adenoid vegatasyonlu çocuklarda yüksek oranda altını ıslatma görüldüğü ve ameliyat sonrası yakınmalarının geçtiği üzerinde durulmaktadır. Psikolojik sorunlar Genel olarak psikolojik olaylar daha önce söz edilen primer altını ıslatma sorununa yol açmazlar. Bu nedenle de altını ıslatan çocukların büyük çoğunluğunda bir ruhsal sorun aramaya gerek yoktur. Ayrıca kötü çocukların altını ıslattığı gibi ön yargıların geçersiz olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bir ruhsal sorundan sonra altını ıslatma yaşanıyorsa bu genellikle fizyolojik altını ıslatmanın yeniden ortaya çıkmasıdır. Davranışsal gerilemesi olan çocuklarda gece altını ıslatma yanında okul başarısızlığı, korku gibi ek bulgular vardır ve bunların mutlaka çocuk psikiyatristleri tarafından görülmesi gereklidir. Nasıl yaklaşılmalı Hemen ve önemle belirtmeliyiz ki altını ıslatmanın kendisinden çok, bu çocuklara ailelerin ve toplumun yanlış tutumları zarar vermektedir. Bunların içinde en tehlikelisi "Altına yapan kızını sobaya oturttu" gibi haber başlıklarına konu olan cinsel bölgelere yönelik cezalandırma girişimleridir. Bu tür tutumlar, çocuklar üzerinde etkisi ömür boyu sürecek izler bırakmaktadır. Altını ıslatan çocukların fizyolojik bir gelişme gecikmesi yaşadığı bir tür diş çıkarmanın, konuşmanın gecikmesi gibi ve ailenin temel görevinin çocuğun benlik saygısı zedelenmeden bu sorunu atlatmasını sağlamak olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle altını ıslatan çocukların en geç 6 yaşında konuyla ilgilenen bir çocuk hekimi tarafından değerlendirilmesi ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra bir tedavi planı yapılması gereklidir. Altını ıslatan çocuklarda ne gibi tetkikler yapılmalı Altını ıslatma yakınması ile hekime getirilen çocuklar daha önce söz edilen organik faktörlerin varlığı bakımından incelenmelidir. Bunun için gündüz altına kaçırma, zor idrar yapma, kabızlık, zor ve acil idrar yapma, çok idrar yapma, kafa travması geçirme, idrarla birlikte kaka kaçırma, horlama ve gece ağızdan nefes alma gibi yakınmaların olup olmadığı soruşturulmalıdır. Elde edilen bilgiler ve genel muayene sonuçlarına göre idrar incelemesinden, mesane filmlerine uzanan bir dizi tetkik yapılmalıdır. Altını ıslatan çocukların %97'sinde fiziksel bir neden yoktur. Bu nedenle ayrıntılı bir öykü çoğu zaman fizyolojik altını ıslatmanın olup olmadığı konusunda bilgi verir. Bu noktada altını ıslatan çocukta " küçük mesane" ya da uykudan uyanamama sorunu mu olduğunun aydınlatılması önemlidir. Tedavide kullanılan yöntemler Altını ıslatan çocuklara genel olarak 7-8 yaşına geldiğinde tedavi için girişimlerde bulunulması önerilmektedir. Bu girişimlerin başında çocuğun kendisinin ya da ailesinin gece uyanmasına dönük programlar gelmektedir. Ailenin çocuğu gece uyandırıp tuvalete gitmesini sağlayan program uygulanır. Bu program %90 oranında başarı sağlamıştır. Tedavide alarm kullanımı ve ilaç tedavisi Alarm cihazları çocuk idrar kaçırmaya başlar başlamaz hareket geçen ve böylece çocuğun uyanıp, mesanesini kontrol etmesi konusunda yardımcı olan araçlardır. Bu tedavi ile çocuklarda %70-84 oranında iyileşme sağlanmaktadır. Altını ıslatma tedavisinde uzun yıllardır çeşitli ilaçlar kullanılmıştır .%90'a varan oranda yineleme riski bulunmaktadır. Alt ıslatma çocukluk çağında sık görülen bir sorundur ve ailelerin yanlış tutumlarının sürdüğü bir konudur. Öncelikle altını ıslatan çocukların konuyla ilgilenen çocuk hekimleri tarafından değerlendirilmesi ve ailenin katılımı ile uzun dönemli bir tedavi yaklaşımının denenmesi gereklidir. Temel prensipler Gece kalkıp tuvalete gitme bir hedef olarak kesinleştirilmeli Tuvalete ulaşmak kolaylaştırılmalı Çocuğun kuru kalma sorumluluğunu üstüne almasına yardım edilmeli Yatmadan önceki 2 saat boyunca fazla sıvı alımından kaçınılmalı Kafein içeren içecekler kesinlikle verilmemeli Yatağa girmeden tuvalete gidilmeli Gece kuru kalması için bez bağlanmamalı gece kalkma motivasyonunu olumsuz etkilemektedir Sabah temizliğine çocuğun katılımı sağlanmalı Çocukların benlik saygıları desteklenmeli Ailelere nasıl davranacaklarını anlatan kılavuzlar hazırlanmalı Çocukların hangi günler kuru kaldıkları bir kart üzerine işlenmeli Çocuklar en az ayda bir kez kontrol edilmelidir. Güncelleme Tarihi09/08/2022 Yayınlama Tarihi27/09/2009 Okunma Sayısı204839

14 yaşında çocuğun altına kaçırma